24 October, 2012

Kardeşimin blogu:)



Ben bu blog alemlerine kardeşim sayesinde bulaştım. Kendisinin yıllar önce birkaç blogu vardı, sonradan ilgilenmedi, kapattı vs. Ama sıkı bir takipçidir:)



Aslına bakarsanız, yaptığı işle (tasarım), sanatla, sporla alakalı bi blog açsa tamam da benim incecik kardeşim gitti yemek yediği yerleri yazmaya başladı:)

Şu anda New Jersey de yaşıyor, dolayısıyla en çok oradan mekanları göreceksiniz, arada Adana ve İstanbul'dan yerler de var.

Eğer bir gün yolunuz düşerse diye, ya da gitmesem de okumak hoşuma gider derseniz blogu burada- tık tık.

22 October, 2012

Kızımın oyuncakları



Geçenlerde bizim kızın oyuncaklarının fotolarını çekmiştim, dün de Ge-Ce'nin blogunda gördüm. Görmüşken ben de bir post yazayım dedim.

En üstteki kitapları kendime D&R'ın web sitesinden kitap alışverişi yaparken aldım, Koza kitap sayfaları çevirmeyi ve ısırmayı (!) çok seviyor, bu nedenle alternatif olur diye kalın kartondan sayfası olan bu ilk kitaplarım serisini aldım. 9 TL idi. Tabii okurken çeşitli şaklabanlıklar yapıyorum da fazlaca ilgisini çekiyor.



Bu da kızımın ilk enstrümanı. Eşimin asker arkadaşı  Koza çok daha küçükken getirmişti bize. 18 aylık yazıyor aslında üzerinde. Ama geçenlerde Kozinin mızmızlığı üzerindeyken ve bi türlü susturamamışken saklandığı dolaptan çıkmış oldu, oldukça ilgisini çekiyor bizimkinin. Hem tuşları var hem de sol taraftaki sarı bagetiyle üzerine vurunca da ses çıkartıyor.






Bu oyuncağı da yengemiz aldı, kendisi sağolsun Toros'a alırken bizi de  unutmuyor. Birçok oyuncak yengemizden zaten:) Üstüste, içiçe kullanılan bu silindirler de son dönemde ilgimizi çeken oyuncaklardan. Ben üstüste diziyorum, Koza vurup dağıtıyor çok hoşuna gidiyor:) Ama kendisi de iç içe koymayı biliyor ve seviyor. bazen biri elinden kayıp yuvarlanıyor, peşinden sürünerek (bi türlü emekleme diyemiyorum ben bu harekete:P ) gidiyor. Üzerlerinde de hayvan baskıları var bi de.


Bu yukarıdaki küpler ve rakam kitapçıkları Abc yayınlarından. Oldukça güzel ürünler. Hikayesi komik biraz. Aylar önce bizim işyerine bu yayınevinden bir satışçı gelmişti. Başka bir annne arkadaşım da beni çağırdı dinlemek ister misin diye. 10 dk indim. Çok beğendim ürünleri. 5 farklı kutu var her birinin içinde de farklı kitapçık ve küpler ve kartlar.Sayılar, hayvanlar, araçlar, şekiller vb. Sıra ücretine geldi. 5 tane kutu için 225 TL dedi. Yani her bir kutu yaklaşık 45 TL ye geliyordu.Ve tek tek de alamıyorsun set olarak almak zorundasın.  Biz düşünelim filan dedik, kadın o kadar ısrar etti ki, başka hiçbir yerde satışı yok vb. Biz de vazgeçtik bu ısrardan sonra. O günden birkaç gün sonra Markafoni de gördük, tek tek satılıyordu ve 17 TL idi. Ben bi küplerden ve aşağıda yazacağım kartlardan aldım. Bizim kızın çok sevdiği ürünlerin başında geliyor:) 


Bu oyuncağımız iş yerinden arkadaşım Devrim teyzesinden. Babası ve ben daha çok oynuyoruz o ayrı:)


Bu küp de alt komşumuz Deniz teyzesinden. Benim çocukluğumda da vardı buna benzer bişey. Koza ilk günlerde kapağı açıp doldurmasına rağmen, artık yavaştan şekillerden atabiliyor. 


Bu da ilk cep telefonu. Gerçi bu kesmedi, hala bizimkileri tercih eder durumda. Cep telefonumuz da işyerinden arkadaşım Esra'nın hediyesi:)


İşte bunlar da yine Abc yayınlarından kartların kutuları. En çok sağdaki İlk Sözcüklerim i seviyor. Her çıkardığımızda uzun süre vakit geçiriyor. 



Yukarıda birkaç örnek koydum, her şeyin bir köşesinde dokunma bölümü var, oyuncak ayı örneğinde olduğu  gibi. Mesela reçelin bir köşesine dokununca da yapışıyor:) Ayna da kendini görüyorsun vb. 


Bu da renkler ve şekiller. Bu bize şimdilik ağır geliyor:) Dokunma  yerleri diğer gibi değil, ileriki yaşlarda işe yarayacak sanırım:) 


Kartların arkasında da yine biraz daha büyüdüğünde ne çeşit oyunlar oynanabilir, örnekler var:)

İşte benim kızın en çok oynadığı oyuncaklar... 

Sizin sepette neler var:) 

19 October, 2012

Geç kalmış 10. ay yazısı




Bu 10 ay icinde bakalim elde ne var:

*Ayaga kalkabilen
*Yuruteci cok seven
*Anne isten gelince gulucukler atan
*Bazen ciddiyetiyle korkutan
*Sebze corbasini halen sevmeyen
*Yediklerini kusmasin diye anneye 40 takla attiran
*Yemek yerken annenin soyledigi 1 Aslan miyav dedi sarkisini cok seven
*Aynalara bayilan
*Banyo yapma hastasi
*Malesef ayakta sallanarak uyuyan
*1 haftadir kendi odasinda tek basina yatan
*Anakucagindan arac koltuguna terfi eden
*Artik gunde bi defa gece uyurken anne sutu alan
*Salincagi cok seven
*Cok sukur ki cok da yaramaz olmayan

....Bir bebek....

*Halen anne olduguna inanamayan
*Haftasonlarini iple ceken
*Bir kahkahaya tav olan
*Bazen yemeye, uykuya, dus almaya bile zaman bulamayan
*Hep uykusu olan
*Ise giderken biraz buruk
*Genelde yorgun
*Hep telasli
*Ama cok mutlu

...Bir anne var....

18 October, 2012

Alışveriş




Aslında kızımda kullandığım ve yazmak istediğim birkaç ürün var ama bi türlü fotolarını çekemedim, sabah karanlıkta ve akşam karanlıkta evde olduğum için:(

Ancak kampanya bitmeden şunu yazayım dedim. Migros'ta mutluluk günleri ile birçok üründe kampanya var, hem indirimler hem de hediyeler gibi.

Milupa'nın devam sütlerinden de biberon çıkıyor. Haberiniz olsun dedim:) Ee artık biz de sık sık biberon kullanıyoruz ama yine de yetişmiyor yıka, kaynat vs derken. Bizdekiler Chicco ve Avent marka ve ben en çok Avent olanları seviyorum. Ama yedek olması açısından ben aldım.

Bu kutudan 1 adet devam sütü (ben 3 numara kullanıyorum, diğer noları da var) , 1 adet kaşık maması ve bir de biberon (mamajoo marka)  çıkıyor, fiyatı da 24 TL gibi (tek bir biberon fiyatı kadar)..

Afiyet olsun bebiklere:)

08 October, 2012

Son Dönem Kitaplarım

Kizim dogduktan sonra aktif olarak devam edebildigim tek hobim kitap okumak. Her zaman her yerde, her saatte yapilabilmesi tabiki en buyuk neden.

Son donemlerde okudugum birkac kitap asagida..

Daha once de yazmistim: Ilki Kıssa-i Ask. Universite`ye hazirlanmak icin ve ruyasinda gordugu aski bulmak icin Istanbul`a gelen Mert ile, dedesinin fabrikasinda calismayi reddeden bu nedenle Endustri muhendisligi degil, kendi istedigi bölumu secmek icin, universite sinavlarina yeniden hazirlanan Ece`nin hikayesi. Ayrica tanismalari, asklari, cevrelerindeki insanlar, iyiler, kotuler. Daha genc yaslarda okusaydim daha cok severdim diye dusunuyorum, Turk filmi tadinda gayet akici bir kitap.


Ikincisi Bir Yumak Mutluluk, Kucuk Mucizeler Dukkani`nin devami niteliginde. Ayni tadi birakiyor. Corap örmek icin derslere katilan 3  kisinin hayatlarini paylasmalari, birbirlerine destek olmasını konu alıyor. Serviste sabah-aksam okuyarak, cok hizli bitirdim. Yaz kitabi iste...

Bir yaz kitabi da burada.... `Ask Tanricasinin Yemek Okulu` Kurgu olarak Kucuk Mucizeler Dukkanina benziyor. Orgu dersleri yerine yemek dersler var, yine ogrencileri zamanla birbirlerinin hayatlarina dokunuyorlar, Ama bu kitapta Holly'nin anneannesi Camilla nın da oykusu var. Ufak tefek baska farkliliklar da var. Ben daha cok sevdim mesela. Cunku arada Italyan yemekleri detaylari var ve ben bir kitapta bu tip ara detaylari severim. Ayrica sonunda da battaniye orgu tarifi yerine yapilan yemeklerin tarifleri var. Tiramisu denenmek ici sira bekliyor.


Diğer kitap ise Uyumsuz Defne Kaman`in Maceralari Su. Bu kitap basli badina bir post konusu olur, cunku cook sevdim ben:) Kadıköy sokaklarını, Umay Nine ve Defneyi. Komser Ümit Kaman ve kitapçı Semahati. Ayçöreklerini, şeftali çekirdeğini ve kitabın herşeyini:) Ve sırayla Buket Uzuner kitapları okumaya başladım...Sonrasında İki Yeşil Su Samuru'nı bitirdim. Ona da bayıldım. Hikaye, yazım dili, karakterler (özellikle Selen 'i), hikayenin sonunu.. Uykusuz gecelerimden sonra serviste de uyumamamı sağlayan kitaplardı. Sırada diğerleri var.


Son okuduğum kitapsa Mahkum Prenses. Geçen yıllarda Boleyn Kızı kitapları çıktığında benim hiç ilgimi çekmedi, bu kitabı da bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum ve beğendim.Aragonlu Catherine'in hikayesini oldukça akıcı bir dille anlatan kitap çok kalın olmasına rağmen çok kısa sürede bitti ve merakımdan oturup o süreçteki dönemi araştırmamı sağladı. Boleyn Kızı'nın henüz okumadım, onu da denk gelirse okumak istiyorum.

Arada sıkılıp bıraktıklarım da oldu. Şimdi listemdeki kitaplardan sırayla gitmeye çalışıyorum, bazen internetten sipariş veriyor bazen de arkadaşlarımın kitaplıklarına dadanıyorum:)

Sizin önereceğiniz kitaplar var mı?



PS. Fotoğraflar hepsiburada.com dan ve google görsellerinden alınmıştır.

02 October, 2012

Koza'nın Dişi


Bizim kızın her huysuzluğunu aylarca dişe bağladıktan sonra geçen ay alttan iki minik inci göründü sonunda bizde şenliklerle kutladık tabii durur muyuz:)


Bir Cumartesi günü, buradaki akrabalar, iş arkadaşlarım, komşularımla birlikte bizim evde kutlama yaptık. Diş bahane oldu aslında, hem kalabalık bir ekip toplanıp çaylar pastalar eşliğinde sohbet ettik. Hem de benim için doğum günü provası oldu:P 

Yukarıdaki keselerde gelenler için aldığımız çeşitli renklerde doğal taşlardan bileklikler vardı.. 


Diş kurabiyelerini ise iş yerinden arkadaşım Selincim yaptı, daha yakından resimler ve blogu için tıktık..

                                       

Bizim için prova oldu dedim ya, işte fotoğrafı da önceden çekmeliymişiz bu da prova oldu. Sağolsun bizim makine ile hiçbir arkadaşım fotoğraf çekemiyor:) İşte yukarıda bir örneği.

O kadar pasta börek yaptım, üzerlerine kardeşim Amerikalardan uğraştı, etiket, Koza için süsler vb gönderdi, ama tek fotoğraf yukarıda:P




Adetmiş dedik, Koza'ya meslek seçimi yaptırdık, o da dedesinin izinden gitmek üzere doktor olacağını ilan etti. Bizim kızlar steteskopun tepsideki en ilgi çeken şey olduğunu söyleyince onu çıkardık neyi seçer diye bu sefer de gitarı seçti. Kızım sanırım gitar da çalan bir doktor olacak:)) 

Sonuç olarak çok çok keyifli bir gün geçirdik, gelen arkadaşlarıma çok teşekkürler:) Kozacığım da umarım bütün dişlerini sorunsuz çıkarır, o dişler bi işe yarasın diye biraz daha yemek yer ve umarım çok mutlu olacağı bir meslek seçer... 


P.S. Picnik.com kapandı benim de fotoğraf sanatım sona erdi. Bildiğiniz kolay, online fotoğraf düzenleme sitesi var mı? Şimdilik pxlr kullanıyorum ama pek sevmedim malesef. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...