28 June, 2009

Halimiz Duman



Dün akşam Turkcell Kuruçeşme Arena'daki Duman konserini izledim. İnanılmaz iyi vakit geçirdim. Grubun son çıkan 2 albümünü de çok begenmiştim zaten. İlk dinlediğim andan itibaren şarkıları sanki yıllardır biliyormuşum gibi hissetmiştim. Konserde de en çok yeni albümlerini dinledik. Kardeşim eskilerde kaldıgı için bize katılmakta güçlük çekti ama yine de eğlenceli bir konserdi.


Konser öncesinde trafiğin çok kötü olabileceğini göze alarak erken saatte Denizle Taksimde buluştuk.Ordan otobüsle Ortaköy'e geçtik. Trafik düşündüğümüzden çok daha iyiydi. O yüzden Ortaköy'de inip bir mola vermeyi, sonra da Kuruçeşmeye yürümeyi kararlaştırdık. Küçük bir Ortaköy turu yaptık, tabi ay sonu olduğundan ben standlardaki takılara pek saldıramadım ama gözüm üstlerindeydi:) Oradaki aksesuarlar hep farklı oluyor.. Gezdikten sonra wafflelarımızı da yiyerek enerji toplayıp yürüdük. Hava çok güzeldi iyi ki de yürümüşüz.


Konsere erken ulaştık, ortam çok güzeldi. Öyle bir yerde konser izlemek gerçekten büyük bir şans. İlk kez geçen yıl Mark Knopfler konserine gitmiştim Kuruçeşmede. Bu sefer farklı olarak tirübünler vardı, zaten biz de oturarak izledik. Gerçi ayakta konser izlemenin tadı bir başka oluyor, ama tirübünler de gayet güzeldi. Ön tarafta ayakta izleyenlerin yaş ortalaması daha düşüktü, biz orta yaş grubuna girdik heralde bu konserde:) Ama çok güzel bir seyirci vardı, tüm şarkılara herkes eşlik etti. Konser sırasında 1- Cengiz Baysal'ın gruba ve şarkılara çok şey kattığını 2-Ses kirliliği nedeniyle yapılan uygulama sonucunda sesin çok düşük olduğunu 3- Işıkçıların müthiş çalıştığını düşündüm. Her şarkıda inanılmaz uyumlu ve ritmik şekilde ışıklar vardı. Belki normali böyleydi ama bilemiyorum benim ilgimi çekti, gayet iyiydi.. Konseri Lem yelid ve löp yutan sözleriyle tepki alan Rezil parçasıyla bitirdiler, çok da güzel bir son oldu ama sonrasında yapılan tezhüratlara dayanamayıp kulisten geri çıkarak bir kaç şarkı daha çaldılar. Böyle güzel bir konserde bizim payımıza da bol bol alkışlamak düştü:)

26 June, 2009

Pop'un Krali


Onun doneminde cocuklugumu yasamis oldugum icin kendimi sansli hissettigim, Black or White ya da Thriller klibini izleyebilmek icin yabanci muzik programlarinin basinda bekledigim, okul gosterilerinde dansini taklit eden kisileri bile hayranlikla izledigim, hic olmeyecegini sandigim Michael Jackson dun gece olmus:( Sabah radyoda duyup sok oldum..

22 June, 2009

Keşke yıllık izinler daha uzun olsa


O kadar cabuk geçti ki zaman.. Ofisteyken bazen zaman geçmez, tatilde su gibi akıp geçti. Bu sürece arkadaşlarımızla yenen keyifli yemekleri, kebapları, bici biciyi, özlenen ev yemeklerini, kısa aile ziyaretlerini sıkıştırdık. Ama yine de göremediğim insanlar, yiyemediğim yemekler, gezemediğim yerler kaldı. Yazacak şeyler çok birikti ama klavye araya girince olmuyor bazen. Keşke kafamdakileri daha kısa yoldan anlatabilsem...


Bu sıcaklar beni mahfetti, çok halsizim, tembelim, bilgisayar başında oturmak istemiyorum..


İşler canımı sıkıyor..

Ne zaman yazarım bilmiyorum, bir sonraki posta kadar sizi minik sincapla * başbaşa bırakıyorum:)


P.s.1- Bürücek yaylasında kaldım 1 gece orada bol bol sincap gördüm ama fotoğraf çekerken hep kaçtılar..Ceviz yerken yakalandıgı bir foto:)
P.s.2-Üfürükten prenses, hoşgeldin:) Ne iyi ettin, ben de senin blogunu tanımıs oldum, çok da iyi oldu:))

14 June, 2009

Bir mekan ve bir tatil


Gecen hafta annem iş için 3 günlüğüne buradaydı, bir akşam dışarı çıktık birlikte. Genelde kardeşimle bana orta oldugu için Taksim'e gidiyoruz. Taksimde de Çiçek Pasajı, Nevizade ya da Fransız sokagı. Bu sefer annemi daha farklı bir yere götürelim dedik. Ben Leb-i Derya'yı çok severim ancak rezervasyon için geç kaldıgımızdan cam kenarları hep doluymuş. Nu teras'ı deneyelim dedik. Çok uzun süredir merak ediyordum. Nu Pera yazları teras katında Nu Teras olarak hizmet veriyor. Çok güzel bir mekandı. Annem hayran kaldı. Biz de çok iyi vakit geçirdik. Gittiğimizde henüz hava kararmamıştı. Önce annemin seçtiği şarapla başladık. İnsan zaten o manzara karşısında içmeden sarhoş oluyor:) Hava karardıktan sonra da başka türlü güzel. Yemeklerin de tadını begendim, ancak öyle bir yerde daha güzel sunumlar beklerdim. Fiyatları ise her zaman gidilecek cinsten değil. Yemekler 30TL civarında, içki olarak biz şarap tercih ettik, çeşitli fiyat aralıgında bir çok çeşit var. Ancak içecekler de diğer çok ucuz sayılmazdı. Tabi mekana para veriyorsunuz böyle yerlerde. Her zaman gidilemese de özel günler için tercih edilebilir. Annem çok begendi, ben de mutlu oldum:)


Tatil derken de, yıllık izne çıkıyoruz bu hafta:) İlk yıllık iznimizi klasik olarak Adana'da geçireceğiz. Sevgilim de ben de aile ve arkadaşlarımız özledik:) Belki bu araya bir günlük deniz ve yayla macerasını da sıkıştırırız:) Umarım bu hafta içi oradan yazarım. Yazamazsam haftaya görüşürüz:)

10 June, 2009

Elbiseler




Insan buyudukce giyim tarzi oturuyor, o yuzden eskisi kadar maymun istahli olmuyor. Eskiden mesela, bir seyi begendim mi alirdim. Ama artik neyin bana yakisip yakismadigini daha iyi ayirt edebiliyorum. O yuzden giymeyecegim bi seye bosuna para vermiyorum. (genel olarak!!, bazen istisnalar olabiliyor:P)


Boyum cok kisa olmamasina ragmen bu yukardaki uzun elbiseler beni bodur gosteriyor, giyemiyorum. Bu yaz da heryerde var aksi gibi. Bu iki elbise Mango'dan. Ikisini de cok begendim, o yuzden bakmakla yetiniyorum:)


**Sonunda blogumda degisiklik yapabildim. Ama bitmedi, bir kac denemeden sonra tamamlanacak. Is yerinde pek ugrasamiyorum. Annem burada oldugundan, aksamlari da bilgisayar basina oturamiyorum. Ama baslangici yaptik, hemen bitmeyecek

**Bu arada Ata (hepsidetay) 'ya not: sayfana bi turlu yorum yazamiyorum, yorumun uzerine tikladigimda o yorum baloncugu bi turlu yazi yazilabilecek sekle gelmiyor. Sorun nedir sence? Baskalari yorum yapabildigine gore benden kaynaklaniyor heralde:(

04 June, 2009

Florya


Florya ve Yesilkoy hafta sonlari gitmek icin en sevdigim mekanlar. Manzarasi cok guzel ve en onemlisi rahatsiz edici bir kalabalikla karsilasmiyorsunuz. Hava guzel oldugu zaman bazen bogaza gidip, donus trafiginde strese girmektense bu taraflari tercih ediyoruz. Gectigimiz hafta sonu da Florya da kahvalti etmek icin Kosova'yi tercih ettik.. Florya sahil yolunda Belediyenin tesislerinden baslayan sirasiyla bircok et ve balik lokantasi var. Henuz hepsine gitmedim ama bir cogu guzel gorunuyor, sirayla deniyoruz.. Kosovadan cok memnun kaldik. Ortami cok guzel, cok sakindi, kahvaltilik cesitleri, tazeligi ve calisanlarin guler yuzuyle benden arti puan aldi:) Ozellikle yanindaki bazi lokantalarin tersine, masalar betonun degil cimenlerin uzerindeydi.. Sansimiza hava da guzel olunca saatlerce masadan kalkmak istemedik. Ama benim midem artik kuculmus, eskisi kadar cok yiyemedim, gayet tadinda birakarak kahvalti ettim:) Bu da benim icin gunun en sevindirici olayiydi.Kendimle gurur duydum..

Dun aksam is cikisi da kizlarla birbirimizi gaza getirip Yesilkoydeki pazara gittik. Hep goruyordum ama gitmek hic kismet olmamisti. Keske daha once gitseymisim dedim. Oyle bir daldik ki pazara, cikamadik. Cok ucuza bir suru t-shirt aldim. (bircogu da Bershka, Zara, Topshop vs markalarin) magazasindan alacagim fiyatin 4te 1'ini filan odeyerek ciktim.. Agzim kulaklarima kadar uzandi, sanirim bundan sonra daha fazla ziyaret edecegim orayi. Gittigimiz saat cok kalabalik degildi (18.10 civari) ancak bazi tezgahlar yavas yavas toparlaniyordu. Daha erken gitme sansimiz olmadigindan buna da razi olduk:)

Bir suru fotograf cekmek, t-shirtlerimi burada gostermek istiyordum ancak bilgisayarim heran cokmek uzere, pamuk ipligine bagli yasantisini surduruyor, ben de durmadan bilgilerimi kopyaliyorum. Kocacigim usenmezse ve format atarsak bloguma daha fazla ozen gostericem insallah.. Ahh Tanri bana bu konuda biraz daha yetenek verseydi keske:)))


** Kosova'da sadece kendi fotograflarimizi cektigimizden dolayi, yukaridaki fotograf lokantanin web sitesinden alinmistir..

01 June, 2009

Dün Gece Yolda Giderken Komik Bir Şey Oldu!



Gecen hafta Fikrimuhim'den gelen email sayesinde bu muzikalden haberim oldu. Harbiye acik hava tiyatrosundaydi diye hemen atladim. Bir de tabii Fikrimuhim sayesinde 68 tl lik biletleri 20tl ye almak guzel oldu. (ay sonu ay sonu abartmamis olduk) Fikrimuhime tesekkur ediyoruz:))Herneyse, gelelim oyuna, Haldun Dormen'in sahneye koydugu bu muzikalde gecen yil unlulerin sarki soyledigi bir yarismada begendigi Melike Ocalan'i (sanirim kendisi Muslum Gurses'le sarki soyluyordu) bas rolunde oynamis ama pek de iyi olmamis. Kendisi gercekten cok hos, rolune de cok yakismisti ama sarki soylemeseydi cok cok daha iyi olurdu, ki muzikal oldugundan mecburen sarki soyluyor.. Onunla birlikte basrolde oynayan kisinin sesi cok daha guzeldi ama malesef kim oldugunu bulamadim internette.


Muzikalde Aysen Gruda ve Bilge Zobu da oynuyordu ve ikisini de cok begendim, bu yasta boyle performans. Ikisi de cok sekerdi gercekten. Aysen Gruda rap yapti sahnede. Konusu ise genel olarak bir cok filmde olan, karmasadan cikan komediydi.. Yani herkes birini baska biri saniyor, ortada durumu idare etmeye calisan bir köle. Herkese baska bir yalan soyluyor, sahneye cikan her kisi birileri icin bambaska anlamlar ifade ediyor.E biz seyirciler de bunlara guluyoruz:)Oyun genel olarak guzel sayilirdi, canli piyano sayesinde ekstra guzelligi vardi ancak sarkilarin cevirisi birebir yapildigi icin bazen anlamsiz geliyordu kulaga...


Harbiye cikisinda Besiktasin sampiyonlugundan dolayi Taksime kadar yurumek zorunda kaldik:) Ama kendi takimim olunca hic sikayet etmedim:))


NIHAYET BESIKTAS:))))


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...