
Eveeet Adana'dan döndüm.Aslında fotoğraf makinem olsaydı tabii gezilecek yerleri de fotoğraflayıp bloguma koymak isterdim ama artık arkadaşlarımla toplandığımda gittiğimiz yerler genelde kendimizi iyi hissettiğimiz yemek yenecek yerler oluyor.Güü'nün makinesiyle çekimden kalan en güzel fotoğraflardan 2sini paylaşıyorum sizinle.İlki çok sık gittiğimiz kahvecimiz caffeinn'den bir fotoğraf.Artık sahibiyle bile çok yakın arkdaş olduğumuz bu mekanda kahvenin yanında yenilen beyaz çikolatalı profiterol.....

Bir başka vazgeçilmez mekanım da tabiiki Big bite.Burası da her tatlı ihtiyacımızda gittiğimiz waffle cımız.Buradaki çalışanlarla da ahbap olduk artık.ee o kadar çok tatlı ihtiyacım olan bi insanım ki.(bkz. üniversite yıllığım) Çok sık gidiyorum o yüzden.(yemeğin üstüne bile 2 waffle yemişliğim vardır da ayıptır söylemesi)İstanbul'da ortaköyde, bebekte, taksimde, moda da waffle yedim ama hiçbirinde ziyapaşa bulvarında yediğim tadı alamadım:) Görüldüğü üzere Güü fotoğraf makinesini çıkarana kadar dayanamayarak iki ısırık da aldım:P

Kebap yerken de fotoğraf çekilmek isterdim zira İstanbuldaki arkadaşlar gerçek kebabı görsünler diye ama malesef yemeğe dalmaktan fotoyu unutmuşum.Onun dışında bugün izin günüüm ve mutluyum.Uzun süredir ilk defa sadece tembellik için internete giriyorum.Fonda Levent Yüksel'den Ayrılmam..... Ben genelde tutucu bi insanımdır ve bu bazı şarkılar konusunda da geçerlidir.Bi şarkıyı başka biri söylerse genelde kulağım hep eskisini arar.Ancak Levent Yüksel'in söylediği kadın şarkılarını dinlediğimde hiç böyle hissetmedim.Özellikle beğendiğim şarkıları: Ayrılmam ve Ya Sonra...

Bugünkü tembelliğimin devamını kitap okumaya ayıracağım.Şu anda yeni bi kitaba başladım ama sizlere en son okuduğum Gökdelen'den bahsetmek istiyorum.Zira bedbird ve ozii uzun süredir kitap yorumlarımı özlemişlerdir diye düşünüyorum (yanlış mı düşünüyorum:))Gökdelende Tahsin Yücel 2073 yılındaki İstanbul'dan bahsediyor.Çok abartı gibi görünüyor aslında ama bence çok doğru gözlemleri var. İstanbul'u Newyork'a çevirmek isteyen Niyorlu Temel bu amacı uğruna gözü hiçbirşeyi görmüyor.Önündeki engelleri aşmak için tanınmış avukatı Can'ın da isteğiyle yargı da özelleştiriliyor.Bu arada devletin umursamadığı bir takım insanlar da artık şehirde yaşayamıyor ve dağlarda yaşayan yılkı insanları olarak adlandırılıyor.Gerçekten çok beğendim bu kitabı ve çok korktum okurken.Geleceğimizden.Tahsin Yücel'in bundan önce Kumru ile Kumru'sunu okumuştum ama bu kitap bir başkaydı.Bu arada en kısa zamanda diğer kitaplarını da almalıyım.Şimdilik çıkıyorum ben şu anda da Zülfü Livaneli'nin Mutluluk'una başladım.
Son olarak da en önemli habere geçiyorum ....Temmuzda EVLENİYORUUUZZZ...Ayrıntılar bir dahaki postda:)) bye&smile.