23 January, 2007

gezilip görülecekler bitti yediklerimi anlatıyorum:)


Eveeet Adana'dan döndüm.Aslında fotoğraf makinem olsaydı tabii gezilecek yerleri de fotoğraflayıp bloguma koymak isterdim ama artık arkadaşlarımla toplandığımda gittiğimiz yerler genelde kendimizi iyi hissettiğimiz yemek yenecek yerler oluyor.Güü'nün makinesiyle çekimden kalan en güzel fotoğraflardan 2sini paylaşıyorum sizinle.İlki çok sık gittiğimiz kahvecimiz caffeinn'den bir fotoğraf.Artık sahibiyle bile çok yakın arkdaş olduğumuz bu mekanda kahvenin yanında yenilen beyaz çikolatalı profiterol.....

Bir başka vazgeçilmez mekanım da tabiiki Big bite.Burası da her tatlı ihtiyacımızda gittiğimiz waffle cımız.Buradaki çalışanlarla da ahbap olduk artık.ee o kadar çok tatlı ihtiyacım olan bi insanım ki.(bkz. üniversite yıllığım) Çok sık gidiyorum o yüzden.(yemeğin üstüne bile 2 waffle yemişliğim vardır da ayıptır söylemesi)İstanbul'da ortaköyde, bebekte, taksimde, moda da waffle yedim ama hiçbirinde ziyapaşa bulvarında yediğim tadı alamadım:) Görüldüğü üzere Güü fotoğraf makinesini çıkarana kadar dayanamayarak iki ısırık da aldım:P

Kebap yerken de fotoğraf çekilmek isterdim zira İstanbuldaki arkadaşlar gerçek kebabı görsünler diye ama malesef yemeğe dalmaktan fotoyu unutmuşum.Onun dışında bugün izin günüüm ve mutluyum.Uzun süredir ilk defa sadece tembellik için internete giriyorum.Fonda Levent Yüksel'den Ayrılmam..... Ben genelde tutucu bi insanımdır ve bu bazı şarkılar konusunda da geçerlidir.Bi şarkıyı başka biri söylerse genelde kulağım hep eskisini arar.Ancak Levent Yüksel'in söylediği kadın şarkılarını dinlediğimde hiç böyle hissetmedim.Özellikle beğendiğim şarkıları: Ayrılmam ve Ya Sonra...

Bugünkü tembelliğimin devamını kitap okumaya ayıracağım.Şu anda yeni bi kitaba başladım ama sizlere en son okuduğum Gökdelen'den bahsetmek istiyorum.Zira bedbird ve ozii uzun süredir kitap yorumlarımı özlemişlerdir diye düşünüyorum (yanlış mı düşünüyorum:))Gökdelende Tahsin Yücel 2073 yılındaki İstanbul'dan bahsediyor.Çok abartı gibi görünüyor aslında ama bence çok doğru gözlemleri var. İstanbul'u Newyork'a çevirmek isteyen Niyorlu Temel bu amacı uğruna gözü hiçbirşeyi görmüyor.Önündeki engelleri aşmak için tanınmış avukatı Can'ın da isteğiyle yargı da özelleştiriliyor.Bu arada devletin umursamadığı bir takım insanlar da artık şehirde yaşayamıyor ve dağlarda yaşayan yılkı insanları olarak adlandırılıyor.Gerçekten çok beğendim bu kitabı ve çok korktum okurken.Geleceğimizden.Tahsin Yücel'in bundan önce Kumru ile Kumru'sunu okumuştum ama bu kitap bir başkaydı.Bu arada en kısa zamanda diğer kitaplarını da almalıyım.Şimdilik çıkıyorum ben şu anda da Zülfü Livaneli'nin Mutluluk'una başladım.
Son olarak da en önemli habere geçiyorum ....Temmuzda EVLENİYORUUUZZZ...Ayrıntılar bir dahaki postda:)) bye&smile.

21 January, 2007

berry

Ne kadar ihmalkar bir insan oldum yaa ben burda.Herşey o kadar zaman alıyor ve yoruyor ki beni çok ilgilenmek istesem de çok ihmal ediyorum blogumu.Geçen hafta Adanaya gittim, 3 gün de olsa benim için doping oldu.Ama tabii bırakıp gelmek biraz zor oldu.Sınavlara gitmiştim.Yine kalabalık bir şekilde matematiksel sınavına girdik ama yine hezimetle sonuçlanacak sanırım.Yani bu dersi 2004 girişliler alıyor ama 2001 girişliler (ki biz oluyoruz) sınavda 2 sınıfı doldurdmuştu:(( Rezalet. Neyse onun dışındaki herşey güzeldi orda yine yiyip içip güldük yediklerimizn resimlerini koycam sonra.


Buraya geldikten sonra da başladı yine tempo.Ama bu hafta süper bi konsere gittim. Chuck Berry Türkiye'ye geldi.Adam 85 yaşında ve konser verdi tabii kayıtlardan dinlediğimiz kadar canlı bir konser değildi ama bu yaşta sahneye çıkmasına şükrettik.Ama konseri oturarak izlediğimiz için kurtlarımızı dökmek için de sonrasında dans etmeye gittik. (bedbird, seni uzun süredir ilk defa bu kadar eğlenirken görüyorum dedi) ee adana bana doping oldu dedim ya. Bu arada konser çıkışı birden yağmur yağmaya başladı ve tüm şemsiyeciler de ortaya çıktı.Ben İstanbuldaki bu yaratıcı ruha bitiyorum yaa.Yani aniden ortama uyum sağlayan satıcılara kopuyorum, nerden bir anda bulup getiriyolar anlamıyorum ama takdir ediyorum. Bu arada her zaman tedbirli bi insan olmama rağmen o gün bende o işemsiyelerden aldım:))
Dün de uzun süredir görmediğim bi akrabamı ziyaret ettim.Ben yaşlı ziyaretlerinde çok garip oluyorum yaa.Ama yine de yaşlı birilerini sevindirmek güzel, bende mutlu oluyorum:))
Şimdilik böyle geçen hafta yeterince izin yaptığım için de yoğun bir çalışma beni bekliyoooorrr ....

07 January, 2007

mutlu yıllar


Güzel bir yeni yıl ve doğum günü geçirdim.Yılbaşında sevgilimle birlikte yataklı trende Ankara'ya gidiyorduk.Odada yastıkları cam kenarında dayayıp dışadaki sisli ormanları izleyerek ve birkaç evli köylere bakarak sohbet ettik.Çok ilginç ve güzel bir yeni yıl başlangıçıydı.Umuyorum güzel bir yıl olacak.Evlilik planlarımız var bu yıl için.Onunla yaşayabileceğim bir evimizin olacağı hala çok uzak bi hayal gibi geliyor ama sanırım artık çok yakın.






Bu arada yılbaşında KOCAMAN bir paket aldım ve içinden kırmızı bi sürü hediye çıktı.Hepsi de süperdi:P İşte birkaçı...Diğerleri kullanıldı, bazısı özel, çikolataları da yendi:))Doğum günüm de şimdiye kadar en az heyecanlı olduğum doğum günümdü.Yaşlanıyor muyum ne? Neyseki arkadaşlarımın çoğu hatırlayıp Adanadan mesaj çektiler de sevindim çok.Ayrıca sevgilimle öğlen müthiş bir yemek akşamda pasta yedik:P




Bugüne gelince dün akşamki taksim gecesinden sonra pisi bizde kaldı.Bugün çalışıyordu sabah çook güzel bir kahvaltı ettik.Görüldüğü gibi.Üstüne kahvelerimizi içip sohbet ettik.Sonra annemden, benim için çok özel olan birisinin vefat ettiği haberini aldım.Çok üzüldüm.Benim için mis gibi ev kokusuydu yengem, bir anneanne, salonla oturma odası arasındaki sürgünün çekilmesi, dedikodular, mükemmel yemekler, yaylada taze meyveler, evdeki malzemelerin uydurulduğu tarifle yapılmış bir cevizli kek, annem için çook eskilerden kalmış bir dosttu.Bu tip durumlarda ben çok gözü yaşlı bir insan olduğum için kimseyle konuşacak halde olmam ama oğlunu aradım.Karşılıklı hıçkırdık konuşamadan.Halamı aradım, haberi yoktu bişey diyemedim.Birkaç saat sonra beni arayıp önceden yazdığı bir şiiri okudu.Ben yakınlarımdan uzakken daha çok etkileniyorum sanırım bazı şeylerden.Ben yanlarında yokken kimseye bişey olsun istemiyorum.Kuzenlerimin büyüyüşünü kaçırmak, annemle anneannemi yalnız bırakmak istemiyorum. Sanırım çok duygusalım, neyseki haftaya Pazar sınavlar için de olsa(!) gitcem Adana'ya.Çok özledim..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...