27 January, 2010

Kablolar


Evin, işyerinin hatta hayatın her köşesinde olan kablo yığınından öyle nefret ediyorum ki.. O yüzden şu yukarıdaki masa çok hoşuma gitti:)) Kabloların hepsi saklanmışş..




Baksanıza tğm bağlantılar ne kadar düzenli duruyor. Ben de istiyorum bundan:)

** Fotograflar buradan alınmıştır.

26 January, 2010

Dogum günü pastası


Bu haftasonu kardeşimin dogum günüydü ve uzun süredir denemek isteyip de bir türlü fırsat bulamadgım şeker hamurunu ilk kez elime aldım ve bu pastaları yaptım:P Tatları çok güzel olmuştu zaten her zaman yaptıgım çikolata fıstıklı pastayı yaptım ama bu sefer dışını krem şanti yerine özel bir gün oldugu için bu şekilde süsledim.. Nilay beğenir mi acaba diye çok endişelenmiştim ama neyseki beğendi, ayrıca yiyenler de tadını beğendi:P

Şeker hamurunu hazır almıştım, daha sonra bir kısmını pembeye boyadım.Üzerindeki süsler de genel olarak hazır, yani öyle çok ahım şahım bişey yapmış sayılmam ama en azından kendim ve yakınlarım için yeni bir şeyler deneyebilirim:)

21 January, 2010

Mimmmimmiimm



İmgecim beni mimlemiş ve 7 ilginç özelliğimi yazmamı istemiş.. Aslında bu mimleri okurken sevindim, garip özellikler sadece bende değilmiş diye.. Şimdi bakalım benimkilere..


1- İşyerinden yazdıgım için işle ilgili bir özellik ilk sıraya yerleşti: Ben bilgisayarda tüm sayfaları bir sıraya göre acarım. İlk sırada outlook vardır her zaman sonrasında kullanım yogunlugu sırasına göre devamı gelir. Olaki ilk sıralarda bi sayfa yanlışlıkla kapandı ya da outlook hata verdi, tüm sayfaları kapatıp tekrar aynı sırayla geri açarım:)

2- Kapının kilitlenmesi konusunda da başka bir takıntım var. Kapıyı kilitledim mi diye bakmak için kaç kere 4 kat inip geri çıkmışlıgım hatta durakta beklerken aklıma takılıp geri dönmüşlüğüm çok vardır. Allaha şükür başıma da öyle çok büyük bir hırsızlık olayı gelmedi ama nedense 100 kere kontrol ederim.. Bazen abarttıgımı biliyorum..

3- Şimdiii bu ilginç bir özellik mi bilmiyorum ama ben tatları karıştırmayı cok severim. Tatlıyla tuzluyu hep bir arada yerim. Bana cok normal geliyor ama sofrada birlikte oturdugum herkes şaşırdıgı için burada da yazmak istedim.Mesela peynir ve bal, yumurta ve recel ve daha burada midenizi bulandırmak istemediğim için sayamadıgım birçok şekerli ve tuzlu besini karışık yiyebilirim. Nasıl olsa midede karışıyor dimi ama:P

4- Hiç boş duramam.. Bu ilginç mi şimdi diyeceksiniz ama benimki şu boyutta: mesela televizyonun karşısında hiç boş boş oturamam, mutlaka elimde bir şeyler vardır, ya bulmaca çözerim ya bir şeyler dikerim, ya yemeklik bir malzeme doğruyor olurum. Evin içinde mutlaka bir şeyler yapıyorumdur, bir odadan diğerine yürürken bi yerleri toplarım..Sonra dışarda biryerlerde oturup bi şey beklerken mutlaka çantamda kitap vardır ve onu okuyorumdur, yada bir şeyler asla boş duramam. Kardeşim bana: iyiki çalışıyorsun sen diyor.. En azından işe gidince birkaç saat oturdugumdan dinleniyormuşum: ) Yani kısaca benim hiçbir şey yapmadan boş boş oturdugum zaman sayısı cok kısıtlıdır, ya hastayımdır ya da gerçekten bir şey yapacak halim yoktur, ya da sevgilim kızmıştır otur artık diye:P..Dünyadaki en az üşengeç insanlardan biridir bu blogun sahibi..

5- Konusurken ‘biliyor musun u’ cok katarım cümlelerime.. Şöyle ki: birisi’ ... magazası nerde’ diye sordu diyelim ‘’Nerde biliyor musun? Meydandan şuraya dogru yürü vs vs devam ederim’’ ya da ‘.. nu nasıl yaparsın ‘ diye sordu ‘nasıl biliyor musun diye başlarım’ . Vazgeçmeye çalıştım ama olmadı bir çok arkadaşımın dikkatini çeken bir özellik bu, ben de sonradan farkettim:))

6- Yön duygularım fazlaca gelişmiştir. Yani bir yolda yürürken mesela geçtiğim her mağazaya her köşeye dikkat ederim, hepsini aklıma kazırım. Bulundugum yere hep farklı yollardan gidip bir çok yerini öğrenirim. Arkadaşlarım bana çok adres sorarlar, ben de kroki çizer gibi tarif ederim..

7- Sonuncu olarak düşündüm düşündüm saçlarım geldi aklıma. Şöyle ki saçlarına çok bağlı olan kızlardan olamadım hiçbir zaman, upuzun saçlarımı çok ani kararlarla kısacık kestirip arkadaşlarımı şaşkınlığa ugratırım hep. Uzun süredir bu manyaklıgı yapmadım o yüzden dipleri kaşınıyor, her an böyle bir sürpriz yapabilirim!!

İşte benimkiler bunlar, aslında bazen düşününce çok daha ilginçleri de ortaya çıkıyor ama bugunkü ruh halimle bunlar geldi aklıma. Sıra sizde:

1-Tatlı hamiş Çiğdem
2-Hemşerim Esra
3-Diğer hemşerim Kagıttan Gemiler
4-Surekli sorgulayan Bahri Kapar
5-Çilekli Pastam
6-Zeynep
7-Mügemmell

Yazmak isterseniz zevkle okuruz. Ama tabii ki sizin keyfinize kalmış:)
Bu arada ödülü alanların, yukarıdaki fotografı yayınlaması, kendi hakkında 7 ilginç şey yazması, 7 kişiyi linklerini vererek ödüllendirmesi ve kendini ödüllendireni belirtmesi gerekiyormuş.

20 January, 2010

Sac sac paraları


Alışveriş bütçemi oldukça kıstım son zamanlarda ancak en son yaptıgım 2 alışverişim de hem çok karlıydı hem de ödediğim fiyatın çok üstünde memnun kaldım:) İlki yukarıda şişesi olan parfüm. Bijan Strawberry nette 34 tl idi (75ml) ve dayanamayıp sipariş verdim, yorumlara bakıp beğenecegimi umdum, beğenmesem de etrafımda bir sürü kişi var benim tenime uymazsa başkasnınkine uyar diye düşündüm ama hiç gerek kalmadı çünkü çok sevdim ben bu kokuyu. Sabahtan beri kolumu kokluyorum:))


2. si ise I-pod'uma bu mor kılıfı aldım..1 yıldan fazladır alacagım ama elim cüzdanıma gitmiyor kasaya gidince.. İlkinde 45 tl ödeyecektim kıyamadım, daha sonra MediaMarkt'ta 35 e görmüştüm, yine vazgeçtim. Sonunda Markafoni'den 9.90 a sahip oldum mor kılıfıma:) Yepyeni oldu ı-podum.. Ahh ahh bir de ben teknolojisini tam çözebilsem.. Hep kocacım koyuyordu şarkıları, şimdi ben değiştiremiyorum malesef. Tek ben mi zorlanıyorum yaww, eski mp3 player'ım ne kadar kolaydı halbuki:P

18 January, 2010

14 January, 2010

Nilüfer&Emre


Gecenlerde bir yarısmada Nilüfer ve Emre yanyana düşmüş, bir arkadaşım da üşenmemiş fotograflamış bana göndermiş, üzerinden zaman geçmiş, gecenin bi yarısı ben de fotograflara bakarken bunu görmüşüm, blogum  boş kalmasın diye yayınlamışım, Emre'yi de çok özlemişim:(

11 January, 2010

Günlük işler



* Kuzenimin kızının dogum günü vardı haftasonu, karşıya gectim.. Şu yukardakileri de hapır hupur götürdüm:) -Pastaların bazısı Kastamonu'dan bazısı da Adana'dan gelmişti- Zaten öyle bir yeme modundayım ki son zamanlarda birinin acilen beni durdurması gerekiyor:P

* Annem buradaydı bu haftasonu, off yaa ne kadar büyüse de insan evde bir annenin olması müthiş bir duygu:) Sanki birkaç gün bile olsa üstünden tüm yükü alıyor gibi:o) Pazar günü onunla ikea'ya gittik ve bir sürü kutu aldık, evimdeki herşeyi döküp yeniden düzenledim, ohh mis gibi oldu:) - onun fotolarını da eklicem sonra..

* Gökten 3 Elma Düştü ve Kadın Aklı Erkek Aklı'nı izledim haftasonu. İkisini de sevdim..

*Canan Tan'ın Yüreğim Seni Çok Sevdi'sini okuyorum. Kafa yormadan çerez yer gibi gidiyor işte. Ama sırada okunacak çok kitap var. Dün kütüphanemi de temizledim, okumadıklarımı öne çıkardım, bir süre kitap almasam iyi olacak sanki..

08 January, 2010

2010 El kitabı

Bu yazı mail olarak geldi ve hoşuma gitti. Sizinle de paylaşmak istedim:)




SAĞLIK:


1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).
5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6. Daha çok oyun oynayın.
7. 2009'de okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .
8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
9. 7 saat uyuyun.
10. Hergün 10 - 30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.


KİŞİLİK:


11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın.
Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın.
Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.
13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
14. Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.
15. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.
16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.
18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın.
Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.
19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
21. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.
22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın.
Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.


SOSYAL YAŞANTI:


25. Ailenizi sık arayın.
26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
27. Herkesi herşey için affedin.
28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.
29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
30. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.
31. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı.
Onlarla temasta olun.


HAYAT:


32. Doğru şeyi yapın!
33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.
34. TANRI herşeyi iyileştirir.
35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.
37. En iyisine henüz sıra gelmedi.
38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için TANRI'ya şükredin.
39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

SONUNCU ANCAK ÖNEMLİ:
40. Lütfen bu dilekleri önemli saydığınız herkese iletin….

05 January, 2010

Soul Kitchen


Neler oluyor bilmiyorum, günler otomatik pilota baglanmıs sekilde hızlı, sıradan olarak geciyor. Hiçbir kış bu kadar sıkıcı gelmemişti bana. Günler o kadar kısa ki, yapmak istediğim hiçbir şeyi sığdıramıyorum içine..

Artık bir silkinme zamanı, dogum günüm de geldi, gecti. 26 yasındayım artık.Sagolsun beni düşünen insanlar var hep etrafımda, iyi olmam için ellerinden geleni yapan. Yine yalnız bırakmadılar beni küçük çaplı ama büyük eglenceli bi dogum günü geçirdim:)


Bu hafta 2 film izledim. Birisi tabiki Yahsi Batı idi. Simdi onunla ilgili cok fazla yazmak istemiyorum. Cem Yılmaz’ı cok severim ve her ne kadar dekoru, kostumleri, çekimleri beğenmiş de olsam, benim beklentilerimi karşılamadı. Kısaca budur.


Dün akşam ise Soul Kitchen’ı izledim. Cok cok sevdim ben bu filmi. Konusu söyle: Zinos’un işlettiği restoranda işler yolunda gitmiyor. Bir yandan da kız arkadası Nadine Şanghay’a taşınıyor. İşleri yoluna koyup gitme niyetinde Zinos. Ama restoranı devredeceği kişiyi bir türlü bulamıyor. Kısaca bu, ama filmde hersey ters gitmesine rağmen cok guldugunuz bölümler var. Oyunculuklar cok cok iyi. Zaten Fatih Akın’ın da birçok filminde aynı oyuncularla çalışmasının bir sebebi olsa gerek değil mi. Birol Ünel de yine cok iyiydi ancak öyle bir sahne vardı ki sinemadaki herkesi kopardı. Misafir oyuncu olan Ugur Yücel’in rolü de kısa ama tatminkardı. Sonuc olarak eger son günlerde izleyecek film arıyorsanız, gidin, siz görün:))
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...