24 June, 2007

konser, film vs...



Persembe gunu Taksimdeki Aksanat'ta Xuefei Yang'ı (en ust sol:) dinlemeye gittim.Aslinda sevgilimle gidecektik bu klasik gitar konserine ama onun calismasi gerektigi icin ben baska bir arkadasımla gittim.Emmo ile gitmek isterdim cunku kendisi de cok iyi klasik gitar calar ve onun elestirilerini de duymak isterdim. Ama ben yine de son eglendim ve cok begendim Xuefei'yi.(nasil okunur cok merak ediyorum:) Salon da kucuk ve guzeldi.Aklıma universitedeki Guzel Sanatların (saatli binanın) salonunu geldi.Ilk defa Turkiye'ye gelmis sanatci.Konserin basinda merhaba demeye calisti diyemedi sonra utanarak soze İngilizce devam etti.Asturias'la basladi konser. Arada Tarrega ve Bach da caldi.Ama bitirisi Koyunbaba ile yapti.Turkce konusmayi bilmemesine ragmen koyunbabayi cok guzel telaffuz etti ve de tam Turk ezgilerini hissederek caldi.Bu parca Carlo Domeniconi’nin (sanırım bir Italyan).Uzun bir sure Istanbulda yasamıs ve burada bestelemis bu parcayi. Cok hosuma gitti uluslararası bir sanatcidan boyle bir eseri dinlemek:)-Boyle bir eserin yazilmasi bile guzel.




Haftasonu CNN Turk'de Secmek ya da Secmemek diye bir program izledim.(Gurgen Oz sunuyordu) Sokakta genclere secim konusunda ve kime oy verecekleri konusunda sorular sordu. O kadar uzuldum ki verilen cevaplara.Kimsenin bi seyden haberi yok.Cevaplari o kadar bos ki. Bi tanesi oy verecegi kisinin Turkiye'nin bi cok yerine futbol sahasi yapmasini istiyor. Bir digeri kayak parklari istiyor (hep Besiktas'taki parktan sıkılmıslar artık) vs vs. Bu sekilde istekler devam ediyor.Eger bu sekildeyse o zaman basimizdakilerin yaptirdiklari da gayet mantıklı. Biliyorsunuz Istanbul'a milyonlarca dolara hayvanat bahcesi yaptırılacakmis.Butun altyapı, deprem vs. problemler bitti o yuzden sıra bunlara geldi tabii.Gecende Nihatı dinlerken soyledi ki haklıydı: Darıca'da hayvanat bahcesi var, herseyi de hazir, orasi degerlendirilse denildi, Nihat da o zaman kime ihale verilecek, nasıl paralar kazanılacak dedi. Baska diyecek bise yok.Bende gecen aylardaki bir postumda oradan bahsetmistim, ulasimi cok zor ve hayvanlar cok kotu durumda diye.Keske orasi icin bir seyler yapılabilse:( Yenisi icin ayrılacak paralar da buranın daha onemli sorunları icin ayrilsa... Ahhh ahh neyse..





Dun 'Beynelmilel'i izledim.(sonunda) Cok guzeldi.1982'de Adıyaman'da geciyor film. Gece sokaga cikma yasagi oldugu sırada yakalanan bir calgıcı grubunun askerler tarafından yakalanarak 'orkestra' ismi altında resmi bir gruba donusturulmeleriyle basliyor.(orksetranın kostumleri super)Orkestra sefi Abuzer ve kızı Gulendam da bas karakterler.Sıkı yonetim doneminde konseyin Adıyaman'a gelecek olmasi dolayisiyla orkestra bir yandan hazırlık yaparken, Gulendam ve devrimci sevgilisi Haydar da diger taraftan hazırlık yapıyor. Etkileyici bir filmdi.Bu arada film Tarsus, Mersin ve Adana'da cekilmis.Tanidik bir yerler aradim, goremedim.Ama tanidik yuzler gordum..(Bu arada Kahtalı Mıcı'nın sarki soyledigi sahne cok hosuma gitti:)




Boyle iste. Pazar oldu yine, Pazartesiye hazırlıklar beasladı. Herkese iyi haftalar..

19 June, 2007

.......

Hep baslik bulmaya zorlaniyorum yaa.O kadar alakasiz seyler yaziyorum ki, bir kategoriye sokamiyorum yazdiklarimi.Oncelikle sinavlarimdan bahsetmek gerekirse.Malum artik herkes biliyor benim unlu olan hocami.Iste efendime soyleyim yollarda ne kadar ders calisilabilirse o kadar calistim dersime. (Matematiksel iktisat) Onun disinda bir de Para Teorisi var ki o da yollarda calismama ragmen kesin gecerim diyordum.Cunku digerine nazaren daha insafli bir hoca.Neyse oncelikle Para sinavina girdim.Ehh fena degildi.Hoca da yanimdaki ** lari gorurse gecirir dedim.(**3 dersten az dersi kalan ogrencilerin yaninda olan derse girme zorunlulugu olmadigini ve de vizeye de girmedigini gosteren isaret)Matematiksele ise sinavdan bir gun once bile notlara saskin saskin bakiyordum.Dersi 5. kez alisim ve en az calistigim yil.Buna arti olarak en yakin arkadasim hocayi mahkemeye verdi ve kagitlari baska bir universite okunarak bilir kisi raporuyla gecmesine karar verildi.Yani hoca ona kil durumda, ve bana da kil olabilicegini dusunmekteydim.O sinavda da her zaman oldugu gibi elimden geleni yaptim ve her zaman oldugu gibi nasil gecti diye soranlara her zamanki gibi bilmiyorum diye cevap verdim.Sonuclar gecen hafta aciklandi.Once Para sinavi aciklandi ve kaldigimi ogrendim.Bir anda dunya basima yikildi, 4 tane ucak bileti parasi verip Adanaya gittigime mi yaniim, her yil harc odemekten biktigima mi yaniim, kayit icin noterden vekalet vermekten biktigima mi yaniim, isle bu kadar hasir nesir olunca ders calisamadigima mi, evlenecem yakinda ve hala ogrenciyim ona mi?? Neyse iste tum bunlar ustume coktu ama is arkadaslarim sayesinde biraz rahatladim.isim var, askerlik kaygim yok amaaannn diyebildim.Ama tabii bi yandan da aklimda bu bile kaldiysa matematikselden kesin kaldim, tek ders sinavi hakkiimi da kaybettim diye icim icimi yedi.Ertesi gun sabah arkadasim aradi ve mujdemi isterim dedi 'matematikseli BB ile gecmissin' inanmadim tabii.Internette de yoktu henuz.Sonra ben de aradim ogrenci islerini adami sinir ederek 2 kere tekrar ettirdim ve dogruydu.Inanilmaz mutluydum.Matematikseli gectim yaa okul bitti sayilir.3tane daha Para sinavina girmeye raziyim.Yaa ama bu kadar yuksek notla gectigime inanamiyorum.Yani BB verecegine beni 2-3 yil once DD ile gecirseydi yaa:) Neyse iste dayimin yorumuna gore Allah esegimi kaybettirip sonra geri buldurdu:)








Hafta sonu Cumartesi gunu oglene kadar calistiktan sonra ogleden sonra sevgilimle sinemaya gittik.O kadar sicakta baska bi yere gitmek istemedik.Uzuun suredir gitmiyorduk.Quentin Tarantino'nun yeni filmini izledik:Olum Gecirmez.Tek kelimeyle supperdi. Yaa anlatmak istiyorum ama gidecek olan kimseyi gicik etmek istemedigimden anlatmiyorum ama ozellikle kizlar izlemeli:) Baska bise demiyorum.








Pazar gunu de herkesin bir isi vardi malesef.Sevgilim calisiyordu.Kardesim disardaydi. Arkadaslarimi aradim kimi Adanada, kiminin isi var vs vs. Ben de sinemaya gitmisken hizimi alamayip Pazar gunu de Shrek'i izledim.Sinemada izlenicek gibi degildi bence bu sefer.Ilkinden sonrakiler CD den izlenebilir.Ama yakinda Asci bir Farenin maceralari gelcek ki sinemaya onu mutlaka izlemek istiyorum.Bende kalabalik bir salonda cocuklarla birlikte oturup misirimi da alip cizgi filmimi izledim.Yine de eglenceliydi.Garip ama ben tek basima sinemaya gitmeyi de cok seviyorum:)





Ne zamandir koyamadim fotografini, kardesim ( ki kendisi yemek yapmaktan pek haz almaz.40 yilda bir biseyler yapar annemle biz de ove ove bitirmeyiz:) Gecende de yanda gorulen mezeyi yapti.Cok kolay ama tadi cok guzel.Salatalik ve biberin icini oyarak iclerine beyaz peynir doldurup dilimledi.Aslinda peynirin icine dere otu da konuyormus ama evde olmadigi icin biz koyamadik.Cok basit olmasina ragmen tadi ve goruntusu gayet guzeldi:) Ellerine saglik diyor ve de fotografini koymayi bir borc biliyorum:))




Su sinavlarin agirligi da ustumden kalkmisken, artik hafta sonlarimi Istanbul'u gezmeye ayirmak istiyorum.Aklimda bi kac yer var ama sizlerin de onerilerini bekliyorum:))

13 June, 2007

Lukkus hayat..



Dun aksam Harbiye acik hava tiyatrosunda Lukus Hayat vardi:) Ben de gecen haftadan tesadufen bilet bulup almistim. Hic aklima gelmezdi bir gun bu oyunu canli olarak izleyebilecegim, hem de Harbiye acik hava tiyatrosunda, hem de Zihni Goktay oynarken...

Cok guzeldi hersey. O kadar kalabalik arasinda (yaklasik 5500 kisiymis) Adana'dan tanidigim bir arkadasimin arkamdan seslenmesi de beni inanilmaz sasirtan ve de mutlu eden olaylardan bir tanesi:) Oyun eglenceliydi, bircok ekleme yapilmis repliklere cok fazla da bagli kaldiklarini sanmiyorum cunku hersey cok dogaldi. Oyunun baslarinda Zihni Goktay'in ilk ciktigi sahnede oyle bir alkis koptu ki, adam rolune baslamak icin izin istedi. Sonra ortalarda orkestra hic beklenmeyen bir anda ciftetelliden kugu golu balesine gecerek adamcagiza bu yasta dans ettirdi, o da bu yasa geldim ama bu kadar kisi icin olsem de dans ederim dedi, sonra birlikte sahneyi paylastigi genc oyunculardan biri elini optu, sonrasinda devam ettiler oyuna.Bu kadar dogaldi yani:)







Bu arada Pazar gunku Milliyet gazetesinde Perihan Magden roportajinda "Genç Parti'nin barajı geçmeyeceğini ümit ediyorum. Geçerse de, Türkiye'de yaşama kararımı sorgulayacağım. Bu kadar sertifikalanmış bir hırsızlığı olan, Türkiye Cumhuriyeti'nden çalıp çırpmış bir aileye yüzde 10 barajını geçirecek oy çıkarsa hakikaten çok ciddi bir patoloji içinde olduğumuzu düşüneceğim.....İbrahim Tatlıses'in nesi dürüst? Sadece sürekli bullshit'lerle çıkıyor karşımıza ama Almanya'da tecavüzden yargılandı; burada Asena'yı benzincide döverken görüntüleri çıktı; çarşıda bir cinayet işlendi, ya ailesinden biri işledi ya o işledi, kan parası verildi; sürekli Sauna Çetesi'nden yargılanıyor. Yani ondan daha kriminal eğilimleri yüksek bir şarkıcı, popüler kültür tipi düşünemiyorum ben. " demis.Kendisine katiliyorum ve de bugun gelen bir mailden de Ibrahim Tatlises'in begendigim bir vaadini yayinliyorum..







**Ben de Secret'i okumaya basladim.. Guzel bir kitaba benziyor ama onemli olan hayata gecirebilmek:)

12 June, 2007

Alinti


Başkasının evladını göndermek kolay...

Şu bizim politikacılar çok şanslı insanlar...

Çocukları, vatani görevlerini hep kebap yerlerde yapıyor.
Bakın, Ulaştırma Bakanı'nın oğlu da asker olmuş...

İzmir Poligon'da.

Bahriyeli.
Belki siz bilmezsiniz.

İzmirliler bilir.

Öyle bir yerdir ki, Poligon...

İzci ol, daha zor.

Şans işte.
Bir Başbakan'ın oğlu da Boğaz'da "sualtı savunma komandosu" olmuştu, malum.

Maazallah, bölücü palamut saldırısı olursa, durdurmak için.
Dedim ya, şans işte.

Belki de onun için, Lübnan'a Mübnan'a asker gönderme konusunda bu kadar cesur, bu politikacılar.

Nasıl olsa, onların çocukları gitmiyor.
Şeytan diyor, sor...

Lübnan'a gidecek olanlardan vaçgeçtik, Ankara'dan öteye, Güneydoğu'ya asker olarak gitmiş kaç tane politikacı çocuğu var?

Ya da, şöyle sor diyor şeytan...

İlaç için bir tane var mı?
Ama uymayalım şeytana.

Cevabını zaten az çok tahmin ettiğimiz sorularla meşgul etmeyelim vatandaşı...


.........................



(15.08.2006'da Lubnan'a asker gonderilmesine karar verildigi donemde yazilan bir yazi. o zaman cok aklimda kalmisti simdi, birakin baska yere gitmeyi kendi ulke sinirlarimizda sehit olan askerleri gorunce aklima geldi. Eline saglik Yilmaz Ozdil'in)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...